Öğrencilerin Kabusu : Ya Başaramazsam!
Hangi okul, hangi bölüm, ders çalışmalıyım, başarmalıyım, en iyisini yapmaya çalışmalıyım derken unutulan bir başka konu da kaygı durumudur. Gelecekte en iyi işi yapmak, önüme sunulan imkanları artırmak, konforlu bir gelecek düşüncesini öncelikle anne baba çocuğuna pompalar. Ve bu pompalanmış korku ve kaygılar öğrencilerin başarı düzeylerini etkilemektedir. Günümüz de yapılan sınavlar hem lise için hem de üniversite için kritik öneme sahip olmaktadır. Önem derecesi ve geleceğimizi etkileme derecesi artıkça öğrencinin sınav korku ve kaygısı da yükselmektedir. Tüm psikologlar, çocuk ve ergen psikiyatrisleri, pedagoglara bu konularda ortak fikirleri anlatırlar.
Ailenin Beklentileri Öğrencilerin Kaygısını Artırmaktadır
Öğrenciler, ilkokul yıllarından başlamak üzere sürekli olarak test edilmektedirler. Yani öğrencinin yeterlilikleri ölçülmeye ve diğer arkadaşlarına göre başarı durumu sıralanmaktadır. Değişen yaşam koşulları nedeniyle başarmak çok önemli bir hale geldi. Başarmak insanoğlunun yaşama savaşıdır da denilebilir. En eski yıllardan beri insanlar bir şeyleri başarma çabası içine girmişlerdir. Ancak günümüz koşullarında “ ekmek aslanın midesinde bile değil. Artık aslanın kuyruğunda”. Şeklinde tanımlanır. Çocuk ve ergenler için başarı duygusu ya da başarısızlık durumu hayatlarının önemli bir kısmını kaplamaktadır.
Ailelerin beklentilerini ifade ediş tarzları çocuklarının kaygısını artırabilmektedir. Anne babalar tarafından bu beklentiler dile getirilse de getirilmese de çocuklar bunu sezinlemektedir. Ya kazanamazsam endişesinin en önemli nedeni anne babamı hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum şeklinde dile getirilir.
Öğrenme eylemi son derece keyifli ve başarmanın hazzını yaşayabilecekken performans endişesiyle yaşandığı için eziyetli bir sürece dönüşmektedir. Kıran kırana rekabet ve diğer arkadaşlarıyla kendini kıyaslayan öğrenci için ders çalışmak tam bir eziyet haline gelebilmektedir.
Sınav Heyecanı Normal mi?
Kaygı neredeyse tüm öğrencilerin deneyimlediği ve her birinin kendine özgü yöntemlerle başa çıkmaya çalıştığı, çıkabildiği veya çıkamadığı bir duygudur. Ilımlı düzeydeki kaygının dikkat ve motivasyon artırdığını yapılan araştırma sonuçları göstermektedir. Ancak kaygının hiç olmadığı veya çok fazla olduğu durumlarda ise performansız olumsuz etkilendiği görülmüş, gözlemlenmiş, kanıtlanmış durumdadır. Hatta bazen bu kaygı düzeyini üst noktalara çıkaran gençlerin yıkıcı sonuçlarla karşılaştığı görülmektedir. Eğer;
Düzenli çalışmaları bir anda bozulmaya başladıysa ve ders çalışmayı erteliyorsa, uyku sorunları, mide bulantısı, baş dönmesi gibi şikayetleri olabiliyorsa , deneme sınavlarında alınan sonuçlar algalanmaya başlamışsa, bu yıl kazanamayabilirim şeklinde söylenmeleri başladıysa, planlarına uymuyor çalışamıyorsa, anne babasına kazanamazsam kızarmısınız şeklinde sorular soruyorsa, hırçınlık başladıysa sınav kaygısını yaşıyor olabilir.
Ne yapmalıyız !
Sınav bir tehlike ve alarm işareti şeklinde algılandığı için vücudumuz buna uygun tepki vermektedir. Korku reaksiyonu oluşan durum sınav anında karşılaşılması muhtemel bir başarısızlık durumudur. Ancak henüz gerçekleşmemiş bir durum için şimdiden korku duymak gelecekte yaşanacak sınav için şimdiden üzülmek anlamına gelir ki, ekonomik bir durum değildir.
Başaramıyorum, yapamıyorum, zamanı yetiştiremiyorum, arkadaşlarım benden daha yüksek puan alacaklar, ben geri zekalıyım, anlamıyorum, öğrenemiyorum, yetersizim gibi olumsuz algılamaları uzatmak mümkün. Öğrencinin kendini bu şekilde olumsuz algılaması hiçbir yarar getirmeyeceği gibi geçirilen zamanı da gerçekten çekilmez hale gelir. Anne babasının ve öğretmeninin gözünden düşmekten korkan öğrenci kendine güven duygusunu yitirir ve gerçekten başarısız olma yolunda emin adımlarla ilerler. Bu durumlar oluştuğunda çocuk ve ergen psikoloğu ile psiko terapi almanızda yarar var.
Kaygı Başladığında Vücutta Bazı Değişiklikler Belirir
Sınav stresi başladığında boğazımız kurur. kas gerginliği, baş ağrısı, uykusuzluk, midede yanma veya gerginlik, yemek yiyememek ya da tıkınırcasına yemek, kalp atım hızı artar, eller terler, sık idrara çıkma görülebilir. Kaygılı çocuk- ergen yerinde oturamaz, sürekli kıpır kıpır gezer, hareketlerine odaklanamaz.
Kaygı Yaratan Durumlardan Kaçabilirsiniz Ama Doğru Olur mu?
Sınav stresi ve kaygısı oluştuğunda bunlarla yüzleşmemek, sınavlara girmemek, derslerden uzaklaşmak, anne baba ile bu konuları konuşmamaya çalışmak ya da ders ve okul etkinlikleri dışında başka alanlara yönelmek çözüm değildir. Kaygı ve endişe durumlarını azaltmak normal seviyeye getirmek temel amaçtır. Psikolojik danışmanlık merkezinde psikologlar ile görüşerek bireysel psikoterapi almanızda yarar var.